23 Nis 2010

Seni unutmak...

Önce cesaretin olmalı, sigarayı bırakmak gibi ya da bağımlı olduğun birşeyi, hastaneye yatarcasına... En sevdiğin resmi yakarcasına ve pişman olmamacasına... Gözünü kapatıp "ben aslında bunu yapabilirim, başarabilirim" diyerek...

Tırnaklarımdan atmak seni, seni unutmak böyle kolay...

15 Nis 2010

Annem...

Tarih: 15/04/1988 yani tam 22 sene önce bugün... Yani tamda o gün iki melek gelip aldı seni benden...

Oysa hiç saklambaç oynamamıştık seninle... Ama sen ilk gözümü kapadığımda saklandın! 22 sene oldu anne... 22 senedir bakmadığım yer sormadığım kimse kalmadı seni, nereye saklandın anne? Ya da kimler sakladı seni ?

Ben hiç çocuk olmadım sen saklandığından beri, seni arayarak büyüdüm, anlamadım yılları... Bazen isyan ettim; okul çıkışlarında çocuklarını almaya gelen anneleri gördüğümde, ağladım sonra, düştüm dedim... ağladım... İnandılar biliyor musun... İnandırdım...

Korktum bazı geceler... Resmine değil kendime sarıldım... Kızgındım sana! Küçüktüm, anlamıyordum gidişini... "Anne" kelimesinin açılımını yap deseler yapamazdım...
Şimdi anlıyorum... ve... Anne: içimi acıtan herşeyde ilk aklıma gelen şeydir... Sanki kalkıp gelebilecekte yattığı yerden beni kurtaracak bütün yüklerden... Allah inancım tam olsada içimdeki tek isyandır annem...

Duvarlara anlattım yokluğunun tarif edemediğim ağrısını... Resimlerinle büyüdüm ama hiçbir anlam yüklemedim o resme baktığımda... O resimdeki sen değildin.. Olmamalıydın... Allah beni neden, daha ben 2 yaşındayken, neye istinaden cezalandırmış olmalıydı ki ?..

İlk aşkımı anlatamadım sana mesela... İlk özel günümü... Saçlarımı bile anneannem ördü hep; sadece pazartesileri o da... Hiç kavga edemedik mesela seninle... Hiç beraber çarşıya çıkamadık... Ne kadar çok şey varmış aslında hayatımda yarım kalan...

Peki neden ben? Hangi sebepten? 2 yaşında nasıl bir günah işlemiş olabilirim ki, Allah bu cezayı uygun görmüş bana ???

Artık hiç biri umrumda değil !!!

Sadece seni çok özledim anne! Özlemek nedir bilmiyorum ama bu ne sol yanımın acısı, ne de diş ağrısı... Bu: 22 yıl anne özlemi çeken bir çocuğun bilinç altına yaptığı intihar saldırısı...

4 Nis 2010

Bu yüzden...

Sende benim kadar yorgun musun? dedi usulca omzuma dokunarak...
Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda aslında ne kadar yorgun olduğumu hissettim.

Çamurlanmış ayakkabılarına odağımı aldım sonra; evet dedim...
Arkasına bastığı ayakkabılarıyla yavaşça döndü ve geleceğim dedi...


Yıllar sonra...

Bu yüzdendir hala başım önümde bekleyişim... Bu yüzdendir yıllardır sessiz kahkahalarım... Bu yüzdendir geleceğim diyenleri sevmeyişim... Bu yüzden ben yıllardır gülerken kan ağlarım...

Tutsaklığımı kurtaran adam...

Tekmeyi vurduğundan beri tutsaklığım çırpınıyor can ağacımda...

Kesilmesini beklediğin nefesi, birbirini kovalarcasına çabuk.. Soğuduğunu hissediyorum kanayan yerlerimin, yanıyor sanki seviyorum kelimeleri... Ciğerlerimi... Arka arkaya yaktığın sigaranın hediyesi gibi doldurdu yanan sevginin dumanı, oysa farklı düşünmüştüm benden bir parçanın ölümünü...

Unutma sana tutsaklığımı...
Aklında tut saklılığımı...
Yasaklılığımı...

Karşımda duran celladım olmalı.. Bulan..ık.. uzaklaşıyor... Işığı görüyor musunuz... Uzakta çok.. Şu giden annem olmalı... Anneeee... Özür dilerim; sevdim... Anne beni bekle... Bırak beni çekiştirmeyi... Anneee!!. Işık sönüyor bırak ne olur... Anne bekle..!!! Bulan..ık.. yaklaşıyor... Işığı görüyorum... Karşımda duran da kim?..