24 Kas 2013

Oyunlar I

Siz hiç mutsuzken en güzel rolünüzü ortaya koyup, muhteşem oyunculuğunuzla "mutlu"yu oynadınız mı?
Peki bu oyunu oynarken içiniz kanadı mı hiç?
Yüreğiniz çığlık çığlığa giderken, fışkıran bir yanardağı bastırır gibi bastırdınız mı çığlıklarınızı?
Sustunuz mu hiç avuçlarınızda alevler varken?
İstediniz mi hiç Tanrı'ya karşı gelip ölmeyi?

Yorgunluğunuza direnemeyip gitmeyi düşündünüz mü hiç?
Yalnızlığı sevmediğiniz halde, yalnızlığı düşlediğiniz oldu mu?

Bütün bunlar olurken hep bir umut beslediniz mi peki?
İçinizdeki Polyanna defalarca tecavüze uğrayıp, hunharca katledilmişken, komalardan döndürdünüz mü onu?

Aynalara, insanlara, hayvanlara, doğaya ve güzel olan ne varsa herşeye ama herşeye küstünüz mü?

Böyleyim işte.
Yaptığım bir yanlışın cezasını çekiyorum.
Bir karar verirken dikkat ederken hep, lanet olası hayat bazen tüm dikkatinizi bir çocuğun oyun sepeti gibi dağıtıyor ve siz en büyük hatayı orda yapıyorsunuz.

Tam olarak bu!

Seni sevgiyle kucaklıyorum ölüm...

21 Haz 2013

Acil Durum...

Böyle olmamalı biliyor musunuz...
Bu kadar bencil değil aslında yaşam!

Sövdüğüm tüm çocukça dertlerimden özür dilerim... Gerçekten...
Keşke hep benimle kalsaydınız, hiç yuvarlanıp gitmeseydiniz de çığ gibi büyümeseydi acılarım...

Ağlamak acizlik diyorlar. Galiba çok acizim şuan...
İçimi dökebileceğim kimsem olmadığından ağlıyorum. Düşünebiliyor musunuz; anne baba ayrı olmak suretiyle 2 farklı ailem, nişanlı olmamdan dolayı farklı bir başka aileye sahibim birde binlerce sık görüştüğüm arkadaşım var. Ama derdimi anlatabileceğim kimsem yok!

Ne acı değil mi?

Yalnızım lan! Şairin dediği gibi, kalabalıklar içinde hemde!
Böyle durumlarda annem geliyor aklıma...
Yüzünü bile hatırlamadığım, kokusuna doyamadığım annem.

Sonra gel de isyan etme..!

Boş bir şarap şişesinin dibinde kurumak üzere olan şarap damlası gibiyim...

KURUYORUM HEYHAT...!!!
KURUYORUM LAN !

22 Mar 2013

Haşarı bir çocuğun elinde bağlı, uçan balon gibiyim...
Beni elinde tuttuğu sürece havam yavaş yavaş azalırken yüzüm hep somurtkan.
Hep içimde gökyüzünün mavisinde kaybolma isteği..
Hep bir merak var..

Dualarım ipi elinden kaçırması üzerine...
Lakin bir korku da akim, bilinmezliğe, sonsuzluğa olan yolculukta halim nice olacak diye..

Sen yine de kaçır çocuk şu balonları elinden..!
Yitip gitmek, solmaktan iyidir...




 

8 Mar 2013

8 Mart...

Ben kadınım; Sırf sen daha güçlüsün diye, beni bastırdığın…
Ben kadınım; Etek giydiğimde, iradene yenik düşüp sokakta laf attığın…
Ben kadınım; Terkedildiğinde, sanki sen yaratmışçasına yol ortasında bıçakladığın…
Ben kadınım; Bir tek, “seni seviyorum” lafına kandığım…
Ben kadınım; Sana, evlatlar veren…
Ben kadınım; Bir çiçekle bile mutlu olabilen…
Ben kadınım; Tüm hatalarına rağmen, en uzun süre seni sevebilen…
Ben kadınım; Asla pes etmeyen…

Ben kadınım.
Ben anayım.
Ben dünyayım.
Ben cennetim.

 Belki de seni, sen yapan benim..!

 Bütün kadınların “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” kutlu olsun..! /Saygılarımla.

21 Şub 2013

Üzülme! Ağlama! Utanma çocuk..! Güneş burcundayken dağların, unutacağız... Zaman geçecek, yangınlarımız sönecek, kuşlar yine ötecek, duyacağız... Vakit geçecek, isyanlarımız dinecek, yaz yine gelecek, yaşayacağız... Savaşsa, kaçtım..! Güçlü değilim senin kadar çocuk... Kırılmış kanatlarımla, sana meleklik yapmamamı istedin... Olmadı... Olmazdı...

Yıkıntılık..

Bırak çocuk geçmişi geri getirmiyor zaman..! Vur anılarını şafak vakti şakağından.. Bir bardak jacke teslim et düşlerini Sarıl yokluğunun boynuna umutlarının, Yarını bekle... Doğmayacak hayallere gebe kalma çocuk. .! Sancısını çekme downlu umutların.. İnan bana çocuk..! Hiç ummadığın bir yarın da, geleceğim seni almaya... Tutacağım kulağından kaçırdığımız zamanın, Ellerine tutuşturacağım..! Bekle çocuk.. İki bayram arası kurban edeceğim olmazları..! Neresinden dönersek kârsa Orasından döneceğim sana..! Uyu ama şimdi çocuk. Sabah ola, hayrola...