4 Kas 2009

İş hayatı !

Çalışmak farklı bir olgudur kimine göre; bana göre hayatın ta kendisi...
Tanırsın çünkü, masanda duran kalemin bile sana neler yapabileceğini/yaptırabileceğini anlarsın... Okul zamanlarında 18 ile 5 çarpamaz iken ne hayatlar çarparsın bir kelimen ile, ne bedeller ödersin adına yazılan bir cümle ile...

Bazen aşklar yaşarsın bazen sonu gelmez haksızlıklar... Kimi zaman "tak" dediğini duyarsın patronun savurduğu bıçağın vurduğunda kemiğine... Sen deli gibi çabalarken biri alttan kemanvari bir müzik koyar hiç varken ağlarsın...

İçinde sıkışır söylemek istediklerin seni delirten müşterinin karşısında, yapamazsın, arsızca sırıtırsın hayata... Sırıtmak zorundasın çünkü istiyorsan kalmak hayatta...

Aşk vurmuştur bazen, sancılı ayrılığın ardından geçirdiğin 'onların gözünde çok küçük ama senin içinde fırtınalar koparan' depresyon yüzünden sevdiğinin adını duyarsın müşterinin ağzından alırken iletişim bilgilerini...

İki durak sonra inersin çoğu zaman otobüsten eve dönüşlerde... Şoför bile diken üstündedir sanki ama bu durakta inecektiniz küçük hanım diyemez... Kaçırmışsındır durağı, dalmışsındır... Belkide iki durak yürümeye ihtiyacın vardır, bunu bir tek sen bilirsin...

Kafan 80 parçaya bölünür takip etmen gereken, düşünmen gereken ve yapman gerekenler vardır. Her birinin alt kolları min.20 olsa bile 60 parçadır artık 4'te 1'ini kullanabildiğimiz beynin...

Her gün bıkarsın, her gün gidersin... Bir zaman sonra bakmışsın artık monotonluk sarmış; her şey, her gün aynı !

Evet işte tamda burada yapman gereken en önemli şey(ler) :

Evren sensin!
Sen (ne,nasıl)istersen, istediğin gibi olur her şey !
Karşındaki seni sıkıyorsa sende onu sıkmanın yollarını bul, mesela işine odaklanarak yap !

en önemlisi İŞİNİ SEV !

Gör bak her şey nasılda değişecek, UNFORGIVEN söylemişti dersin ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen de bir şey söyle...